Zehra Cemre Özyalçın "Türk halkı yoksullaşıyor"

Cemre Özyalçın yaptığı konuşmada mevcut merkezi yönetimin halkın haklı taleplerine duyarsız kaldığını, yaşanılan ekonomik krizin ört pas edilmeye çalışıldığını, Halkın ; işsizlik, yoksulluk ve çaresizliğe terk edildiğini vurguladı.

Ekonomik krizden en çok etkilenen kadınların ise yoksulluğun ve işsizliğin gölgesin de fiziksel şiddete maruz kalmaya devam ettiğini, eşit vatandaşlık hakkından mahrum olduğunu söyledi.

Zehra Cemre Özyalçın, Türkiye’nin vitrini olan Şişli’de ; Başkanımız Muammer Keskin’in sosyal politikalar alanında attığı adımların Türkiye’nin genel politikalarına örnek olacağını; bu politikalar ile umutsuzluk ve çaresizlik karabulutlarının dağıtılacağı herkesin eşit vatandaşlık hakkından yararlanacağı güzel günlerin yakın olduğunu ve bu güzel günlerin hep beraber kuracaklarını belirtti.

EKONOMİK KRİZE BAĞLI YOKSULUĞUN ARTMASI

Küresel kapitalist sistemin gelişimine bağlı olarak uluslararası sermayenin dayatması sonucu ekonomik- siyasi alanda istem dışı bir kriz yaşanıyor.  Bu krize bağlı olarak iktidarın dışa bağımlı olması sebebiyle döviz kurunun hızla yükselmesi engellenememekte ve bu durum halkın giderek yoksullaşmasına neden olmaktadır.

Tarımın,hayvancılığın yok edilerek samanı bile yurt dışından ithal eden mevcut iktidar, kurun yükselişine bağlı olarak halkın en temel ihtiyaç malzemelerine zamların yapılmasına neden olmaktadır.

Yıllardır yanlış ekonomik ve siyasi yönetimlerine bağlı olarak halkın haklı tepkilerine akılcıl çözümler bulamayan mevcut iktidar; halkın dini, sosyal ve kültürel değerlerini kullanarak krizi örtbas etmeye çalışmaktadır.

İşsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki eşitsizlik, istem dışı ve kontrolsüz göç,çarpık kentleşme insanlar arasındaki sosyal dengenin onrılamayacak boyutlarda bozulmasına neden olmaktadır.

Uluslararası sermayenin daha fazla kar sağlamak amacıyla birbirleri ile girdikleri aşırı rekabet sonucu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ki halkın cebindeki son kuruşunu da  almak için, yerli hükümetle yaptıkları ikili, üçlü görüşmelerle, iğneden ipliğe kısacası her şeye uygulanan zamlarla halkın yoksulluğu daha da  artmıştır .

 Bununla birlikte işten çıkartılmaların hızla artması sonucu ne yazık ki aile içerisinde yaşanan ekonomik sıkıntıya ve bunalıma birde aile içi şiddet, eşler arasında çatışmalar eklenmiştir.

Ekonomik ve sosyal yoksunluğa bağlı olarak, ailelerde parçalanmalar,boşanmalar hızla artmakta; kadına,çocuğa yönelik şiddet olaylarında da hızlı artışlar gözlenmektedir. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi İstanbul sözleşmesinin bir gece de iptal edilmesi, şiddeti daha fazla cesaretlendirir duruma getirmiştir.

Bir ay önce elinde kılıçla sokakta öldürülen öğrenci kızımızın yasını unutmadan dün İstanbul metrosun da eli bıçaklı bir cani bir yerlerden aldığı güçle kadına ve yanındaki çocuğa korku dolu saatler yaşatmıştır.

Halkın sağlığını olumsuz anlamda etkileyen korona virüse karşı geliştirilen aşıyı kullanmayan aşı karşıtlarının miting ve gösterilerine izin verilirken 25 Kasım Dünya Kadına yönelik şiddete karşı mücadele gününde kadınların en demokratik hakları olan gösteri ve yürüyüşlerinin polis zoru ve baskısı ile dağıtılmak istenmesi bizleri derinden üzmektedir.

Saygıdeğer başkanım, meclis üyelerim, sevgili Şişli’li yurttaşlarımız  sözlerime son verirken sosyal belediyeciliği şiar edinmiş Şişli belediyesi olarak halkımızı ,ülkemizde yaşanan ekonomik ve siyasi krizden en az seviyede etkilenmesi amacıyla sosyal çalışmalar yürüten başkanımız Sayın Mummer Keskin’e huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarımızın diğer belediyelere de örnek olmasını temenni ediyorum.

Hiçbir siyasi ayırım gözetmeksizin bizlere oy veren , oy vermeyen siyasi görüşü ne olursa olsun herkese eşit derecede hizmet vermeye gayret gösteriyoruz .
Gelecek günlerin barış,sevgi ve  hoşgörü getirmesi dileği ve umudu ile saygılarımı sunarım.