Bir yandaş basın vakası: Özışık kardeşler

Bir yanlarında organize suç örgütü elebaşı var, bir yanlarında içişleri bakanı. Aynı rahatlıkla ikisinden de dostum diye söz edebiliyorlar. AKP dönemi gazeteciliğidir

Bir yandaş basın vakası: Özışık kardeşler
22 Mayıs 2021 - 21:40

Her iktidar yanlısı gazetecinin geçmişinde bir 28 Şubat mağduriyeti vardır.

Onun da var elbette. Çalıştığı Yeni Günaydın gazetesi o süreçte kapatıldı.

Ancak kapatılmasının 28 Şubat’la hiçbir ilgisi yoktu. 

Köklü bir gazete olan Günaydın, 1988 yılında Tan Gazetesi ile birlikte Asil Nadir tarafından satın alındı. 1991-1999 yılları arasında yayın hayatına Yeni Günaydın adıyla devam etti. 1993 yılında “madenci” Bekir Kutmangil'e satıldı.

Gazetenin tarihindeki en ilginç dönem buydu. Başta Ertuğrul Zekai Ökte olmak üzere o tarihte ne kadar “derin devlet” şahsiyeti varsa gazeteye doluşmuştu. Kutmangil iki yıl sonra silahlı saldırı sonucu öldürülünce gazete, son sahibi olacak Mehmet Saruhan tarafından satın alındı.

Ancak gazete 1998 yılında kupon dolandırıcılığı ile suçlandı, bu olayın ardından 1999'da kapanmak zorunda kaldı.

Yani kapanma sebebi dolandırıcılıktı. 

Biyografisi şöyle: Mesleğine Türkiye Gazetesi'nde (1986) polis- adliye muhabiri olarak başladı.

Daha sonra Günaydın Gazetesi, Bugün Gazetesi, Meydan Gazetesi, Milliyet Haber Ajansı, Yeni Günaydın Gazetesi, HBB Televizyonu, Kanal 6, Sağduyu Gazetesi, Tercüman Gazetesi ve Star Gazetesi'nde muhabir, yönetici ve köşe yazarı olarak çalıştı. Best FM'de bir süre "Konuşan Türkiye" programını sunan Hadi Özışık, TGRT Haber'de "Basın Odası" programını yaptı.

Özışık, 5 Mayıs 2000 yılında İnternethaber.com'u kurdu.

İktidara yakın isimlerden Fatih Tezcan’ın iddiasına göre “internethaber” sitesi sahipleri Hadi ve Süleyman Özışık, siteyi belediyelerden para sızdırmak için kullanıyordu.

Tezcan’a göre Özışık kardeşler belediyelere şantaj yapıyor, tehdit ediyor ve para sızdırıyordu. 

Fethullahçı Çete iktidardayken onlarla da çok yakın duruyorlardı.

Sedat Peker ile videosu gündeme düşünce Mehmet Baransu ile fotoğrafları döküldü ortalığa.

Bu çetenin inayetiyle pek çok uluslararası geziye götürülmüşlerdi.

Bedeli dönüşte cemaati övgüler düzmekti. 

Övgü düzmekle kalem yıpranmaz. Zaten her devrin gazetecileri olarak biliniyorlardı. İktidardakini övmek, muhalefettekini yermekten ibaretti yazdıkları da. 

15 Temmuz dalaşından sonra sıkı “FETÖ” düşmanı oldular.

İktidardaki değişime ışık hızıyla uyum sağlayıp saf AKP’liler olarak tekamül ettiler. Neyin karşılığı olduğunu bilmiyoruz ama yandaş bir gazetede yazmak, yandaş TV’lerde kapı kapı dolaşmak bunların en bilineni. 

Daha elle tutulur örneklerden biri “koruma” verilmesi. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Hadi Özışık'a yakın koruma verildiğini ve aracına çakar takıldığını açıkladı.

Zamanla yandaş gazeteciler olarak da yerlerini sağlamlaştırdılar.

Oğlunun düğününe üst düzey hükümet yetkililerinin katılması da epey konuşulmuştu. Çiftin nikah şahitlerini kalabalık bir AKP heyeti oluşturuyordu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanı sıra TBMM Başkanvekili Celal Adan, Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milletvekilleri Binali Yıldırım, İsmet Yılmaz, Ahmet Arslan, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Ciner Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ konuklar arasındaydı.

Pek çok kirli iş var çetelelerinde.

Fakat Özışık'ın en vahim işlerinden biri Gezi döneminde yaptığı bir tecavüz haberi.

Haberde yaşlı bir kadına “Geziciler”in dayak attığını, hatta cinsel saldırıda bulunduğunu ima eden bir görsel yer aldı.

Özışık biraderler haberi kısa süre sonra sildi.

Sonra bir AKP’li belediye başkanının gelinini mağdur olarak ortalığa sürdüler.

Tarihe “Büyük Kabataş Yalanı” olarak geçti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a ait kaset ortalığa düşünce kaynağı hakkında pek çok iddia ileri sürüldü.

Baş şüpheliler arasında Fethullahçı çete vardı.

Fakat Deniz Baykal Gülen’in kaset olayıyla hiçbir ilgisi olmadığı söyledi.

Hadi Özışık'ın kardeşi Süleyman Özışık, "Baykal'a şantaj kaseti ilk bize geldi" dedi.
O tarihte Özışık biraderler Fethullahcılara oldukça yakın durmaya çalışıyordu. 

Çok sıra dışı bir gazeteci ailesi portresi bu.

Yanlış anlaşılmasın gazetecilik mesleği açısından sıra dışı.

Yoksa yandaş basın sıra sıra Hadi Özışık, Abdullah Özışık dolu.

Bir yanlarında organize suç örgütü elebaşı var, bir yanında içişleri bakanı.

Aynı rahatlıkla ikisinden de “dostum” diye söz edebiliyor. AKP dönemi gazeteciliğidir.


YORUMLAR

  • 0 Yorum